29 Mayıs 2013 Çarşamba

Dadı

        


         Dadı
         Ali H. Neyzi
         Karacan Yayınları
         Ali H. Neyzi 1927 yılında, İstanbul’da doğdu. 1946 yılında Robert Koleji Erkek Lisesi’nin Edebiyat Bölümü’mü bitirdi. Amsterdam’da gemi şantiyesinde çalıştı. Londra (B.B.C.) radyosunda Türkçe çevirmenliği ve spikerlik yaptı. Askerlik görevini yerine getirdikten sonra, bu kez Ankara Radyosu’nda, İngilizce çevirmeni ve spiker oldu. 1950 yılında evlendi, İstanbul’a yerleşti ve sigortacılığa başladı. 1955 yılında burs kazanarak Harvard Üniversitesi’nin İşletme Bölümü’nde eğitim gördü. Ankara’da Pazar Postası ve İstanbul’da Vatan Gazetesi’nde tiyatro eleştirileri yayınladı. Sigorta Enstitüsü’nde ve Robert Koleji’nde öğretmenlik yaptı. Sigorta konularında basılı makaleleri, çevirileri ve kitapları vardır. Yurt içinde ve dışında bir çok sigorta konferansına katılmıştır. İki çocuğu oldu ve ikinci torununu bekliyor.
            (Arka kapaktan…)

         Balıkesir’de ikinci el kitap satan bir dükkandan, 1 TL sepetlerinden bulup almıştım bu kitabı. Alalı 2 yıl kadar olmuştur ama okumak bu zamana kısmet oldu.

         Ali H. Neyzi, yazlık anılarını anlatıyor kitapta. Kitabı genel olarak sevdim ama çok fazla kısa cümle vardı. Hele ki ilk iki bölümü okurken patlayacaktım neredeyse. Normalde kısa cümleleri severim oysaki. Ama burada tüm bölüm böyle olunca okumayı zorlaştırıyor resmen. Sevemediğim tek yönü bu oldu kitabın. 

15 Mayıs 2013 Çarşamba

Sevdalinka


      

         Sevdalinka
         Ayşe Kulin
         Remzi Kitabevi
         Postane binasının yanısıra, Milli Tiyatro, Hukuk Fakültesi ve civardaki binalarda yanıyor, yeni patlamalarla bu ateş dansına eşlik ediyorlardı. Rüzgarda uçuşan kızıl saçlar gibi savrulan alevleriyle har har yanıyorlardı. Yandıkça, kırmızı bir fona çizilmiş, simsiyah iskeletlere dönüşüyorlardı.
            Nimeta, taş kesilmiş, geçmişini seyrediyordu alazların ötesinde. Çocukluğu, ilk gençliği, anıları, sevinçleri, kederleri incelip uzayarak, bükülerek alevlerin arasında göğe yükseliyor, Saraybosna külleriyle birlikte sağa sola savruluyordu.
            Bosnalı bir gazeteci olan Nimeta, dünya tarihinin en acımasız soykırımlarından birinin yaşandığı Bosna savaşının ortasında kendisi ve ailesi için yaşam mücadelesi verirken, içinde kıyasıya süren bambaşka bir savaşla da başetmek zoundaydı…
            (Arka kapak)
         Ayşe Kulin sevdiğim yazarlardan biridir. Kitaplarını okurken hep bambaşka tatlar almışımdır. Sevdalinka’yı ise yıllardır okumak isteyip bir türlü edinememiştim. En sonunda dernekte karşıma çıktı. Hemen okumaya başladım. Ve yine bir kitaba ne kadar geç kaldığımı farkettim.
         Bosna’da yapılan soykırımı tüm acısıyla gözler önüne seriyor kitap. Aynı zamanda Nimeta’nın ailesiyle aşkı arasında verdiği iç mücadelesini de anlatıyor.
         Benim gibi okumakta geç kalanınız varsa okumanızı tavsiye ederim. 
         Yine imzalı bir kitap. Ayşe Kulin, isimsiz olarak imzalamış. Koleksiyonuma bir parça daha. :) Bu arada imzalı kitap biriktiriyorum ama bazı imzalı olan kitaplar benim değil ne yazık ki. Onların da fotoğraflarını çekip biriktiriyorum.