30 Ekim 2013 Çarşamba

Aztekler: Gizemli Bir Halkın Tarihi (E – Kitap)

        


         Aztekler: Gizemli Bir Halkın Tarihi
         Yılmaz Aydın
         Nokta Yayınları

  Orta Amerika’nın en gizemli uygarlığı olan Aztekler hakkında bilmeniz gereken her şeyi bu kitapta bulacaksınız. Tarihte gizemli bir şekilde nasıl ortaya çıktılar? Nasıl büyük bir uygarlık kurdular ve nasıl İspanyollar tarafından yok edildiler?
  Aztekler, günümüzde oldukça kısıtlı olsa da İspanyol işgal ve soykırımından sağ çıkmayı başarmış birkaç Orta Amerika uygarlığından birisidir. Nereden geldikleri bilinmeksizin günümüzün Meksika’sına göç ederek, tarihin en gizemli ve ileri uygarlıklarından birisini yaratmış bir toplumdur Aztekler. Çağının oldukça ötesinde bir astronomi ve mimari bilgisine sahip olan Aztekler, tarim, şehircilik, gökbilim, mimari ve daha birçok alanda, dünyanın kadim uygarlıklarıyla boy ölçüşecek bir uygarlık yaratmışlar, ancak “uygar dünya”dan “keşif” amacıyla gelen İspanyol denizcileri tarafından kısacık bir zaman dilimi içerisinde neredeyse soyları tüketilerek tarihin derinliklerine gömülmüşlerdir.
 Günümüzde eski güç ve ihtişamlarından hiçbir iz taşımasalar da Meksika’da hala varlıklarını sürdürmektedirler.
 Elinizdeki araştırma, bu büyük toplumun ortaya çıkışı ve yapılanması, yarattığı uygarlık ve Avrupa’nın aç gözlü kolonicileri tarafından nsıl hunharca yok edildikleri hakkında oldukça kapsamlı bilgiler içermektedir. Tarih meraklıları için eşsiz bir eser…
(Arka kapak)

Çocukluğumdan beri Azteklere, Mayalara, İnkalara ilgim var. O piramitleri, takvimleri nasıl yapmışlar anlayamıyorum doğrusu. Neyse elime de bu kitap geçince merakla geçince merakla okumaya başladım hemen. Baştan sonuna kadar hiç sıkılmadan da okudum, onu da hemen söyleyeyim.
(Bugünlerde herkes ciklet kitaplara takmış da kafayı. Malum be de hep sıkıcı kitaplar okuyorum onlara göre. O yüzden belirteyim dedim. ;)  )
Bir kere en çok yüzen tarlaları ilgimi çekti. Çok iyi fikir bence. Sonra rüyalarında gördükleri kaktüse tünemiş kartal çoğu uygarlığın mitolojisinde var. (Oranın ülkeleri olması gerektiğine inanıyorlar ve şehri oraya kuruyorlar.) Sosyal sınıflar olmasına rağmen (nerede yok ki?!) sistemlerini güzel oturtmuşlar. Ve bence en ilginç şeylerinden ikisi de yaptıkları tapınaklar ile kullandıkları takvim.
Okuyun. Çok çok güzel bir kitaptı bence.


9 Ekim 2013 Çarşamba

Boyalı Kuş (E – Kitap)

         

         Boyalı Kuş
Jerzy Kosinski
E Yayınları

         “İkinci Dünya Savaşı’nı konu edinen kayda değer kurgulardan hiçbiri Jerzy Kosinski’nin Boyalı Kuş’unun seviyesini yakalayamaz. Görkemli bir sanat eseri ve insan iradesi üzerinde yazılmış en iyi methiye. Bunu okuyan asla unutmayacak, ve mutlaka sarsılacak. Boyalı Kuş edebiyatımızı ve yaşamlarımızı zenginleştiriyor.” – Jonathan Yardley, The Miami Herald –
            “Olağanüstü… Tam anlamıyla sersemletici… Hayatımda okuduğum en güçlü kitaplardan biri.” – Richard Kluger, Harper’s Magazine-
            “En önemli yazarlarımızdan biri.” – Newsweek-
            “En iyilerden biri… Derin bir içtenlik ve duyarlılıkla yazılmış.” – Elie Wiesel, The N. Y. Times –
            (Arka kapak)

         Geçtiğimiz yıllarda neredeyse takip ettiğim her blog yazarı bu kitaptan bahsetti blogunda. O kadar çok merak etmiştim ki bu kitabı aramadığım kitapçı kalmamıştı. Ama bir türlü bulamamıştım. (Bu arada çok popüler kitaplardan hoşlanmıyorum. Daha doğrusu çok satanlar listesindekilerden. Yani hep kesin çok saçma, ciklet bir kitaptır bu diye düşündürüyor bana.)
         Ama bu kitap isminden midir nedir iyi bir kitabım ben diye bağırıyordu resmen. En sonunda e – kitap versiyonunu buldum. Okudum da rahatladım.
         Aslında rahatladım derken öyle yenilir yutulur bir kitap değil bence. Rahatsız edici bir şekilde iç acıtıcı hatta. Arka kapak yazısında da yazdığı gibi asla unutamayacağım bir kitap bu!
         Savaş zamanlarını anlatan kitap çok okudum, hatta dedelerimden, büyüklerimden de o zamanların hikayelerini çok dinledim. Ama her seferinde aynı acıyı hissediyorum içimde. Yine aynısı oldu! Ve bence hikayenin bir çocuğun ağzından yazılmış olması da en vurucusuydu. Gerçek bir hikaye olması da cabası…
         Ne diyeyim ki… Okuyun, okutun.