Dinler Tarihi
Hüseyin G. Yurdaydın, Mehmet Dağ
Gündüz Matbaası
“Dinler
tarihinin görevi, ampirik dinleri incelemek ve tasvir etmektir. Betimleyici ve
yorumlayıcı bir disiplindir, normatif değildir. Somut dinleri tarihsel ve
sistemeatik olarak incelediği zaman görevini yerine getirmiş olur. Onun ister
tümevarımsal isterse tümdengelimsel yolla olsun ideal anlamda “dinin”
hakikatini ortaya koymasını beklemek, onun pratik eğitim sağlamasını beklemek
gibi yanlıştır. Felsefe ve teoloji, normatif ve kehanetsel bir karaktere
sahiptir; ancak dinler bu özelliği bütünüyle yok sayar. İlmi bir disiplin
olarak dinler tarihi, ön kabulleri olmaksızın ilerlemesi gerekir; yani, o
kendini somut olanın incelenmesiyle sınırlamalıdır. Mümkün olduğu kadar
subjektif değerlendirmelerden ve felsefi spekülasyonlardan uzak durmalıdır;
daha sonra tartışacağımız anlamda, bütün açık değerlendirmelerden kaçınmalıdır.
Bunlardan hiçbiri dinler tarihi uzmanının kişisel kanaatlerine zarar veremez/etkileyemez.
Mevcut bir dini benimseyen bir bilim adamı için önyargılar olmaksızın dinler
tarihinde çalışma yapmak kesinlikle mümkündür. Yalnızca bir şart vardır ki, o
da dinler tarihi araştırmacısının kendisinin yeterli bir objektiflik ölçüsüne
sahip olabileceğine ve gerçekten de olduğuna inanmasıdır.”
(Arka kapak)
Okulda Dinler Tarihi dersim var benim.
Derste hoca bu kitabı kullandı. Aslında çoktan okudum da sınavı geçmeden yazmak
istemedi canım. Bugün de final sınavını olduk, eh artık yazayım dedim.
Kitap, yeryüzünde ilk görülen dinden/tapınmadan
itibaren anlatmaya başlamış. Bence güzel bir kaynak. Sıkılmadan okudum.
(Normalde ders için veriliyorsa benim için cinnet sebebidir.)
Artık basımı yokmuş sanırım. Ben pdf
formatta bulmuştum internetten.