22 Mayıs 2014 Perşembe

Dinler Tarihi

         


         Dinler Tarihi
         Hüseyin G. Yurdaydın, Mehmet Dağ
         Gündüz Matbaası
        
         “Dinler tarihinin görevi, ampirik dinleri incelemek ve tasvir etmektir. Betimleyici ve yorumlayıcı bir disiplindir, normatif değildir. Somut dinleri tarihsel ve sistemeatik olarak incelediği zaman görevini yerine getirmiş olur. Onun ister tümevarımsal isterse tümdengelimsel yolla olsun ideal anlamda “dinin” hakikatini ortaya koymasını beklemek, onun pratik eğitim sağlamasını beklemek gibi yanlıştır. Felsefe ve teoloji, normatif ve kehanetsel bir karaktere sahiptir; ancak dinler bu özelliği bütünüyle yok sayar. İlmi bir disiplin olarak dinler tarihi, ön kabulleri olmaksızın ilerlemesi gerekir; yani, o kendini somut olanın incelenmesiyle sınırlamalıdır. Mümkün olduğu kadar subjektif değerlendirmelerden ve felsefi spekülasyonlardan uzak durmalıdır; daha sonra tartışacağımız anlamda, bütün açık değerlendirmelerden kaçınmalıdır. Bunlardan hiçbiri dinler tarihi uzmanının kişisel kanaatlerine zarar veremez/etkileyemez. Mevcut bir dini benimseyen bir bilim adamı için önyargılar olmaksızın dinler tarihinde çalışma yapmak kesinlikle mümkündür. Yalnızca bir şart vardır ki, o da dinler tarihi araştırmacısının kendisinin yeterli bir objektiflik ölçüsüne sahip olabileceğine ve gerçekten de olduğuna inanmasıdır.”
            (Arka kapak)
        
         Okulda Dinler Tarihi dersim var benim. Derste hoca bu kitabı kullandı. Aslında çoktan okudum da sınavı geçmeden yazmak istemedi canım. Bugün de final sınavını olduk, eh artık yazayım dedim.
         Kitap, yeryüzünde ilk görülen dinden/tapınmadan itibaren anlatmaya başlamış. Bence güzel bir kaynak. Sıkılmadan okudum. (Normalde ders için veriliyorsa benim için cinnet sebebidir.)

         Artık basımı yokmuş sanırım. Ben pdf formatta bulmuştum internetten. 

Soğuk Otların Altında

        


         Soğuk Otların Altında
         Ülkü Tamer
         A Dergisi Yayınları
        
         Bu aralar hiç okuyamıyorum! Bu hallerimden de nefret ediyorum doğrusu. Konuşmam bozuluyor, yazamıyorum, düşünemiyorum. Hayatım karmakarışık oluyor hatta!
         Bugün ofise götürdüm bu kitabı da bitirdim. Ha, bu arada çalışmaya başladım ben 8 Mayısta. Bugün de son final sınavımla birlikte okulum tatile girdi. 3. sınıfı da bitirdim. Üniversite de bitiyor yahu! Büyüyorum!
         Kafamın içi gibi dağınık bir yazı oldu bu da!
         Ülkü Tamer’in şiirlerini seviyor musunuz siz de benim gibi? O zaman bir cümle kalsın burada.
            “Kim açtı bilmiyorum kapısını dünyanın”
           
            Bu arada Ülkü Tamer’den imzalı bir kitap bu. :)


         Okuyunuz efenim. 

4 Mayıs 2014 Pazar

Hindistan Sıcağından Norveç Buzuluna

         


         Hindistan Sıcağından Norveç Buzuluna
         Atillâ Dorsay
         Turkuvaz Kitap

         “İlk gezi kitabım 2002’de yayınlanmış ve dört ayda dört baskı yapmıştı: Yaşam ve Ölüm Kentleri. Bu başarı görece de olsa şaşırtmıştı beni doğrusu… Acaba gezi yazıları, seyahat kitapları daha mı çok ilgi çekiyordu? Ben kendimi sinemaya adayarak ömrümü ziyan mı etmiştim? Bu yakınma şakamın içinde biraz gerçeklik payı olsa da, yapacak bir şey yoktu. Hele bu saatten sonra…
         Ama, doğrusu, yolculuktan ve yolculuklarım üzerine yazmaktan da çok zevk aldım, alıyorum. Bu kitapta, gitmeyi hep isteyip asla başaramacağımı sandığım kimi uzak kıtalar/ülkeler de var. Madrid ve Barselona dışında İspanya hep bir rüyaydı. Bu kez yaptık: Hem de tüm Endülüs’ü kapsayan dolgun bir programla… Mısır ve Tunus’tan yıllar sonra, Kuzey Afrika’nın güzel ve gözde ülkesi Fas’ı da organize bir turla çok iyi gezebildik. Hemen kuzeyimize çıkıp Ukrayna’nın başkenti Kiev’i, eski Yugoslavya’nın en geniş bölümünü oluşturan Sırbistan’ı, sonra yine o imparatorluktan arta kalan Bosna’yı ve kentleri Saraybosna ve Mostar’ı, Orta Avrupa’nın bir türlü göremediğim Çek Cumhuriyeti’nin Prag ve Karlovy-Vary adlı rüya kentlerini keşfetmek, Akdeniz’de Yunan adalarına ilk kez kapsamlı bir gezi yapmak ve bu denizin incisi Taormina’yı tanımak, ayrıca Kuzey Avrupa’da Brüksel’den Kopenhag’a özlenmiş kentlere dönmek de ancak 2000’lerde mümkün olabildi… Tüm kuzey Hindistan’ı, ayrıca Nepal’ı kapsayan 12 günlük gezi, benim için belki de hayatımın seyahatiydi. Çok etkilendim, üzerinde çok düşündüm. Hayatımda bir ülke için yazdığım en kapsamlı (ve bence en güzel) yazı dizisi, bu ülke için yazıldı. Ve ilk kez bu kitapta yer alıyor.
         Ve benim hemen hepsine âşık olduğum, kimileri hayatımı gerçek anlamda etkileyen bu ülkelerden, yörelerden, kıtalardan ve kentlerden izlenimler elinizde, artık onlar benden çıktı, sizin malınız oldu. Umarım ki yazarlığım, benim onları gezerken aldığım keyfin en azından bir bölümünü sizlere taşıyabilir.”
         (Arka kapak)

         Sonunda bitirebildim bu kitabı! Kitapla ilgili değil tabii ki, sadece ve sadece benim ile ilgili sebeplerden. Çok yoğunum ve nedense kitaplara yoğunlaşamıyorum bu ara. Zor bela bitirdim. İnşallah bundan sonra böyle devam etmez. Gerçi finallerim başlayacak bir hafta sonra ama kendimi zorlayacağım.

         Gezi kitaplarından hoşlanıyorsanız tavsiye ederim. 

Etkili İnsanların 7 Alışkanlığı

         


         Etkili İnsanların 7 Alışkanlığı
         Stephen R. Covey
         Varlık Yayınları

         Kişisel, mesleki ve ailevi sorunların çözümünde ilke merkezli bir yaklaşım benimseyen ve toplam kalite anlayışının öncülerinden olan Stephen R. Covey, çarpıcı örneklerden yola çıkarak, aşama aşama, insana yaraşır biçimde dürüst, uyumlu, huzurlu, başarılı bir yaşam değişimine ayak uydurmanızı sağlayan alışkanlıkları belirliyor, değişimin yarattığı fırsatlardan yararlanabilmek için gerekli olan bilgelik ve güce ulaşmanın yollarını gösteriyor.
         “Liderlik konusunda son on yılın başucu kitabı bu olacak.” –Scott Degarmo (Siccess dergisinin başyazarı)
         “İlke merkezli liderlik, çok güçlü bir kavram, Covey’in liderlik ve insan ilişkileri vizyonu, bu kavramı günümüz iş dünyasının liderleri için elverişli bir program haline getirmiş. Mutlaka okumanızı öneririm.” –Nolan Archibald (Black&Decker Başkanı ve Yöneticisi)
         (Arka kapak)

         Eskiden kişisel gelişim kitabı çok okurdum. Sonra sıkıldım. Hepsi aynı şeyi anlatıyor gibi gelmeye başladı çünkü. Aslında temelde hepsi aynı şeyi anlatıyor da… Yani eksik/geliştiremediğimiz yanımızı. Ama insanız, sıkılgan bir yapıya sahibiz işte.
         Tüm bunlara rağmen ara ara bakalım artık nasıl kitaplar çıkmış diye kontrol ederim ben. Son zamanlarda da ilke merkezli liderlik konusu ilgimi çekiyordu. Sonra bu kitabı buldum bugün ve okumaya başladım. Bitirdiğimde bazı şeyleri doğru yaptığımı ama bazı şeylerde sapmalar olduğunu gördüm hayatımda.
         Kitabın 7 maddesi ise şöyle:
·         Proaktif ol
·         Sonunu düşünerek işe başla
·         Önemli işlere öncelik ver
·         Kazan/kazan diye düşün
·         Önce anlamaya çalış, sonra anlaşılmaya
·         Sinerji yarat
·         Daima baltanı bile
Çoğu kitapta bunları bulabilirsiniz tabii ki ama bunları anlaşılır ve hayatta sık karşılaştığımız örneklerle vermiş yazarı. Ben bu yüzden çok sevdim kitabı.

Okumanızı tavsiye ederim.