1915 Gelibolu Harbi Günlüğü
Kâzım Şâkir
Hazırlayan: İ. Bahtiyar İstekli
Yeditepe Yayınları
Anlaşılıyordu
ki aziz ve bedbaht Türklüğün alnına yazılmış olan elemine yeni bir satır ilave
için bütün cihan birbiriyle müsabaka ediyordu. Fakat Türkler artık o kadar çok bedbaht ve müteellim oldular ki bu
elem destanına yeni bir satır ilave ettirmemek için yok olma tehlikesini bile
göze almışlardır. İşte Çanakkale’de cihana hayretler bahşeden o müthiş ve
akılları durduran harika müdefaa ve hücumu, ilelebet yok olup gitmektense daha
uzun zamanlar kaim olmak emeliyle çırpınan Türklüğün heyecan dolu ruhu doğurdu.
Gelsin… Cihanın en namert milleti, milletlerin ve belki bütün beşeriyetin mazideki
ve hatta tarihin bütün devirlerinin yüz karası olan o alçak, o hain millet de
gelsin… Çanakkale’de akan Türk kanından seller belki biraz fazla akacak fakat
daima aynı vakar, aynı heybet, aynı asaletle akan bu seller; bu kudurmuş
kitleyi Adalar denizinin mavi sinesine doğru sürüp götürecektir…
…
Yarın belki beni de uzun asırlardan beri didiklenen ve parçalanan insanlığın
zavallı bağrını deşmek, bütün beşeriyetin ellerini ve yüzünü kızartan o kanlı
boyalarla boyanmak ve süslenmek için bu sahnenin uğursuz kahramanları arasına
sürecekler, parçalayacağım… Ve belki parçalanacağım… O zaman sevdiklerimin ve
beni sevenlerin el ele vermiş hayali temsilleri, gözlerinden akan elem seline
dudaklarından dökülen matem mersiyeleri karıştığı halde topraklar üzerine
serilmiş kanlı ve genç mevcudiyetim üstüne kapanacaklar…
…Şu satırları zeminlikte yazarken Seddülbahir trajedisi
kalpleri titreten fasılasız gürültülerle devam ediyor. Gecenin kalpleri
donduran zulmeti içinde binlerce göz, bir daha açılmamak üzere kapanırken
arkalarında bıraktıkları vücutların gözleri de kanlı yaşlarla bir daha
kapanmamak üzere açılıyor…
(Arka kapaktan)
Kitapları orijinal dillerinden okumayı
severim. Her ne kadar bu bir günlük olsa da Osmanlıca halini en azından şöyle
bir karıştırmak isterdim. Gerçi el yazısı okuyabilecek kadar ilerlemedi
Osmanlıcam.
Bu kitabı İzmir Kitap Fuar’ndan
almıştım. İyi bir kaynak kitap olacağını düşündüğüm için okumak istedim. Kazım
Şakir’in ismine başka yerlerde de rastlıyordum zaten. O yüzden de ilgimi çekti.
Günlük okumayı seviyorsanız tavsiye
edebilirim size. Fakat nedense çoğu insan tarihi kitap okumayı sevmiyor, e bu
kitap da Çanakkale Savaşı’ndan bir kesit barındırıyor zaten içinde. Bence her
Türkün bilmesi gereken geçmişimize bir ışık da Kazım Şakir tarafından tutulmuş
ama siz bilirsiniz tabii. :)
Kazım Şakir’in hastalandıktan sonra
oradan oraya sürüklenmesine çok üzüldüğümü de belirtmeden geçemeyeceğim bu
arada.
İ. Bahtiyar İstekli’nin daha önce de
iki çeviri kitabını okumuştum. Onları da okumak isterseniz diye aşağıya link
olarak ekliyorum.
Yakılmamış Mektuplar
Yakılmamış Mektuplar