23 Şubat 2015 Pazartesi

Şarap ve Tanrı

         


         Şarap ve Tanrı
         Kendi ağzından Dionysos’un hikayesi
         Kamil Sarhanlı
         Maya Kitap
        
         Yunan Mitolojisi’nde tanrıların tanrısı olarak anılan Zeus’un oğlu Dionysos, dile gelip kendi hikayesini anlatıyor. Şarabın ve eğlencenin tanrısının başından geçenler, tarihsel bilgiyle yoğruluyor.
         Şarap ve Tanrı’da yazar yaptığı araştırmayla Dionysos’u edebi bir dille ete kemiğe büründürüyor.
         “Dionysos’un tarihsel süreç içindeki mitolojik serüvenine, güvenilir bilgi ve farklı anlatım tarzıyla tanık olacaksınız.” Dr. Phil. Anneliese PESCHLOW
         “Kaynak metinlerin Olympos dünyasına götürdüğü gizemli bir köprü. Dionysos hakkında bilgilerimize çok şey ekleyecek ve onu tanımamıza yardım edecek, kurgusallık ve şiirsellikle dolu, sınırsız okuma keyfine davet eden bu kitabı severek okuyacağınıza inanıyorum.” Yrd. Doç. Dr. Nazlı Çınardalı Karaaslan
         “Başka türlü asla giremeyeceğiniz bir dünyanın en gizli kapılarından birini sizin için açan bir anahtar…” Yrd. Doç. Dr. Bora Uysal
         (Arka kapaktan)
        
         Bir gün arkadaşlarla D&R’a gittiğimizde yine bu kitaba bakıyordum. Bir süredir ilgimi çekiyordu çünkü. Bakıp bakıp geri koyuyordum çünkü. Sonra yanımıza gelen stand görevlisiyle sohbet etmeye başladık. “Benim kitabım.” falan dedi adam. Ben de dalga geçiyor sandım. :) Tamam, yaka kartında da Kamil Sarhanlı yazıyor ama ben hala ihtimal vermiyorum. Sonra açtım kitabı, yazarın hayatını okumaya başladım da anca ikna oldum. :D Niye ikna olamadıysam bir türlü.          Meğer yazarı Kuşadası D&R’da çalışıyormuş.
         Tabii aldım ben de kitabı hem de imzalatarak. :)
         Batı turundayken yanıma almıştım otobüste okurum diye. Kolay bir okuma oldu açıkçası ama çok da beklediğim gibi değildi. Biraz hafif geldi bana. Daha orijinal bir şeyler bekliyordum herhalde. Kolay okunur, akıcı bir kitap ama çok da basit bence. Gerçi iyi araştırma yapılmış.
         Öyle işte. Beklentim yüksekti benim sadece.

         Siz yine de okuyun.

22 Şubat 2015 Pazar

Keder Gibi Ödünç

         


         Keder Gibi Ödünç
         Haydar Ergülen
         Kırmızı Kedi Yayınevi
        
                      Keder gibi ödünç
            Kahkaha gibi karanlık
            Neş’e gibi yapraksız
            Ve kasaba gibi akşamsız
            Bu şiir peşimden
            Bir başkası gibi geldi
            Ve ben yalnızca
            Mırıldandım onu
            Mırıldanmak belki de
            Yetinmektir diye
            Şiir yerine ödünç
            Kederle
            (Arka kapaktan)

         Anlatamam, okumanız lazım. Haydar Ergülen seviyorsanız, zaten ne dediğimi anlarsınız. :)

         İzmir Kitap Fuarı’nda imza gününe katılıp imzalatmıştık kitaplarımızı. Bu kitap benim adıma imzalı. Koleksiyonumun güzel parçalarından biri o yüzden. :)


Aşk Seni Bulursa

         


         Aşk Seni Bulursa
         Rachel Gibson
         Çevirmen: Ayşe Tunca
         Nemesis Kitap

                      Uzaklaşmak isteyen güzel bir kadın…
            Uzakta onu bekleyen yakışıklı bir erkek…
            Kışkırtıcı bir aşk hikayesi…
            Sadece “gitmek” istediğiniz bir zaman oldu mu hiç? Yaşadığınız şehirden, yoğun işinizden uzaklaşmak, yeni bir hayata başlamak istediğiniz bir zaman… Bunu kaçımız başarabiliriz ki?
            Bu kitabın sihirli dünyasına adım atın. Gerçek aşk, tutku ve eğlence bu sayfalarda sizi bekliyor.
            Rachel Gibson “Amerikan Aşk Romanı Yazarları Birliği” tarafından Rita Award Ödülü’ne layık görülmüştür ve romanlarıyla iki defa yılın en beğenilen yazarı olarak seçilmiştir.
            “Aşk Seni Bulursa” USA Today ve Newyork Times tarafından belirlenen “En Çok Satılan Elli Kitap” listesine girmeyi başarmıştır.
            Dolayısıyla elinizde tuttuğunuz kitap, gittikçe yükselen bir yıldıza aittir.
            (Arka kapaktan)

         Günden güne daha da kötüye giden gündemimizden merhaba…
         Her şeye rağmen, her acıya rağmen yaşamaya devam ediyoruz. Ne yazık ki yaşıyoruz.
         Eğitim turumun batı etabını da tamamlayıp geldim ben de işte. Bir süredir o sebeple yoktum. O sırada okuduğum ve öncesinde okuyup da yazamadığım kitaplarımı yazacağım bir süre.
         Her ne kadar arka kapak yazısında afilli şeyler yazsa da ben bu kitap için aynı şeyleri düşünmüyorum. O kadar da mükemmel bir kitap değildi bence. Hele ki listelere girecek kadar. Garip geliyor doğrusu bana biraz.
         Yani ben sadece kafa dağıtmak için okuduğumdan bana öyle geliyordur belki de. Sonuçta bu tür kitaplara ayılıp bayılan insanlar var. Bilemedim. :/

 Bir süre seri kitaplardan uzak durmaya karar verdim bir de. Sonra hepsini okuma ihtiyacı hissediyorum çünkü.

Ve Dünya Rehberler Günümüz kutlu olsun!