7 Nisan 2015 Salı

Daha

         


         Daha
         Hakan Günday
         Doğan Kitap
        
         Siz bu cümleyi okurken, bir yerlerde insanlar, ülkelerindeki savaş, açlık ve yoksulluktan kaçmak için sonu zifiri bir yolculuğa çıkmaya hazırlanıyor. Ancak bu hikaye o kaçak göçmenlerle değil, onları kaçıranlardan biriyle ilgili. Adı Gâza. Babası bir insan kaçakçısı, Gâza da onun çırağı. Henüz 9 yaşında. Yani, hayata ve insana dair, öğrenmemesi gereken ne varsa, hepsini öğrenecek yaşta.
            “Doğu ile Batı arasındaki fark, Türkiye’dir. Hangisinden hangisini çıkarınca geriye Türkiye kalır, bilmiyorum ama aralarındaki mesafe Türkiye kadar, ondan eminim. Ve biz orada yaşıyorduk. Her gün politikacıların televizyonlara çıkıp jeopolitik öneminden söz ettiği bir ülkede. Önceleri çözemezdim ne anlama geldiğini. Meğer jeopolitik önem, içi kapkaranlık ve farları fal taşı gibi otobüslerin, sırf yol üstünde diye, gecenin ortasında mola verdiği kırık dökük bir binanın ada ve parsel numaralarıyla yapılan çıkar hesapları demekmiş. 1.565 km uzunluğunda koca bir Boğaz Köprüsü anlamına geliyormuş. Ülkede yaşayanların boğazlarının içinden geçene dev bir köprü. Çıplak ayağı Doğu’da, ayakkabılı olanı Batı’da ve üzerinden yasadışı ne varsa geçip giden, yaşlı bir köprü. Kursağımızdan geçiyordu hepsi. Özellikle de, kaçak denilen insanlar… Elimizden geleni yapıyorduk…. Boğazımıza takılmasınlar diye. Yutkunup gönderiyorduk hepsini. Nereye gideceklerse oraya… Sınırdan sınıra ticaret… Duvardan duvara…”
            (Arka kapaktan)

         Hakan Günday kitaplarını ne kadar çok sevdiğimi herkes biliyor artık. Okumadığım tek bir kitabı kaldı, o da: Piç. Adam ne yazarsa güzel yazıyor bence. Ve son zamanlarda şaşırmak bu kadar zor bir şeyken bu adamın her kitabında en az bir kez “Vayy be!” diyebiliyor insan. Bence günümüz yazarlarından kendini tekrar etmeyen nadir bir yazar kendisi.
         Gelelim kitaba. Bu kitaba bir yıl önce başladım ben. Başta çok güzel gidiyordu sonra bir şeyler oldu, yarım bıraktım. Bir ara yeniden başladım ama kitap beni sarmadı. Ama iki gün önce yeniden elime alınca aktı gitti. Sanırım bu ara Hakan Günday havamdayım, ondan.
         Kitapta en çok Gâza’nın yaptığı deneylerden etkilendim bir de ben. Bir insan nasıl bu hale gelebilir, gerçekten olabilir mi anlayamıyorum bazen. Ama her Hakan Günday kitabında da olduğu gibi bu okuduğumuz tüm olaylar hayatın içinde varlar. Ne yazık ki.

         Okuyun efenim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder