20 Eylül 2016 Salı

Beni Sevmek Zorundasın




         Beni Sevmek Zorundasın
         Erdi Karadeniz
         Gece Kitaplığı Yayınları
        
         “Ve şimdi yüreğim, tüm organlarım tarafından, toplumun huzurunu bozan bir asi, ahlaki kuralları hiçe sayan bir serseri gibi dışlanıyordu. Bugün ne yapıyorum ben diyemediğim için, yarın ne yaptım ben demek zorunda kalabilirdim. Ama gel gör ki bugün daha çok ilgimi çekiyordu.”
                                                                                                                                 Korkut
            “Kaderin iyi niyetine geldiğimi düşünüyordum, evet. Fakat şimdi kapısında durduğum odada Zeynep var. Bir üst katta ise Miray… Bu hastanenin koridorunda dikilirken şunu çok iyi anladım. Bu kaderin niyeti bozuk…”
                                                                                                                                 Ümit
            “Ben, Miray’ın olduğumu sandığı kişi değildim. Gördüğüm kadarıyla Korkut’ta benim olduğunu sandığım kişi değilmiş. Hayatn bizi umursamadığının bir kanıtı da bu işte; hayatımızdaki hiç kimse olduğunu sandığımız gibi olmuyor…”
                                                                                                                                 Tunç
            “Yaptığım ve bunun sonucunda yaşamak zorunda kaldığım şey tek kelimeyle berbattı. Ama ölmedim. Ölmedim ve nefes alıyorum. Bunun için ne kadar utansam az. İyi yapmaya çalıştığım, telafi etmek için uğraştığım her şeyi elime yüzüme bulaştırıyorum. Tecrübelerime dayanarak söylüyorum ki hayatta hiçbir şeyin telafisi yoktur. Bir hata yaptıysanız, yapmışsınızdır.”
                                                                                                                                 Zeynep
            “İnsan hatalarının bedelini öder. İnsan hatalarının bedelini muhakkak öder. Bu bir hata mıydı? Emin değilim. Ama bedelini çok ağır ödedim.”
                                                                                                                                 Miray
            (arka kapaktan)

         Erdi benim arkadaşım. Yani hiç yüzyüze görüşmedik ve hatta öyle çok uzun uzun sohbet de etmedik ama yine de kendime yakın hissettiğim insanlardan biri.
         Onunla ne zaman tanıştığımı hatırlamıyorum. Blog vasıtasıyla oldu. ondan eminim ama ben mi onun blogunu keşfettim yoksa o mu benimkini buldu, hiç bilmiyorum. Ama yazdıklarını hep severek okudum, okuyorum. (Hatta bir ara yayınladığı e-dergi için bir iki bir şey de karalamıştım.)
         Kitapları çıktığında da kendiminkiler basılmış gibi sevinmiştim. (Umarım bir gün basılır benimkiler de. ) Sağolsun bana imzalayıp gönderdi. İmza koleksiyonum için güzel iki parça oldular. Pesimisyon’u henüz okumadım.
         Ama Beni Sevmek Zorundasın’ı çok sevdim. O kadar tanıdık, o kadar bildik geldi ki bana sanki olayları birebir yaşadım.

         Diğer kitabını da en kısa zamanda okuyabilmek dileğiyle.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder