Fındık Sekiz
Metin Kaçan
Can Yayınları
“Fındık Sekiz, simgesel/alegorik bir
doku içinde İslam mistisizminden izler taşıyan bir metin. Tasavvuf öğesi, Kaçan’ın bıçkın/külhani anlatımı ve inanılmaz
haşarılık ve ataklıktaki yaratıcı dil oyunlarının arasında alışılmadık bir etki
bırakmakta. Fındık Sekiz, bir iç
dünya yolculuğunun odakta olduğu bir metin. Beyoğlu’nun kanla/şiddetle/uyuşturucuyla/cinsellikle
yoğrulmuş batakhane kültürü ile entel diye
adlandırılan bir başka sınıfın yan yana varlıklarını sürdürdüğü bir ortamda,
ana kişi Meto maddesel yaşamın uçlarında dolaşır, “intiharın arifesinde, yaşamın şerefesinde” gezinir. Fındık Sekiz, karanlıktan aydınlığa, maddesellikten tinselliğe
yapılan bir yolculuğu anlatır… Bir aşk romanıdır Fındık Sekiz. Karşı cinsten birine duyulan aşktan çok soyut bir
aşktır burada söz konusu olan. Mistik tonlamalı gündüz düşlerinin somut bir
Beyoğlu gerçeğiyle birbirine geçtiği bir uzamda yaşanır Fındık Sekiz. Destansı/masalsı, bir o kadar da kanlı canlı/külhanca
bir ortamdır bu… Renkleriyle, sesleriyle soluk alıp verir metin. İçinde “sözcüklere
yelken açılan” bu kurmaca yaşam, düzyazı, ritmik düzyazı ve şiirin birbirine
karıştığı dilsel karnavaldır.”
(Arka kapak)
Metin
Kaçan’ın Ağır Roman’ını okuduğumda liseye gidiyordum. Okuyup geçmiştim. Çok
büyük şeyler ifade etmemişti benim için. Sevmedim mi sevdim. Ama o çarpıcı
etkiyi yapmamıştı işte. Daha sonra bu kitabın Türk edebiyatı için ne kadar
önemli olduğunu anladığımda tekrar inceledim. Filminin çekildiğini de öğrendim.
İzledim de. Aslında ne kadar bizdenmiş.
Tabii o zaman anlayamamışım. Hatta bir ara dizisi de çekilmişti. Hâlâ devam
ediyor mu bilmiyorum. Hiç izlemedim de doğrusunu söylemek gerekirse.
İçinde simgesel/alegorik ögeler
barındırıyor bolca. Güzel, kolay okunur bir kitap bunun yanında. Beyoğlu’nun
makyajsız yüzünü görterirken kanınız çekiliyormuş gibi hissediyorsunuz bazen.
Biraz fazla etkiledi bu kitap beni o yüzden.
Bu kitabı da yazın indirimden almıştım.
D&R, Can Yayınları’nın kitaplarını 5 Tlye satıyordu. Açıkçası Ağır Roman’ın
yazarı olarak da düşünmemiştim kitabı alırken. Sonra okumak için elime
aldığımda farkettim. Ve maalesef farkettiğim acı bir şey daha var. Geçtiğimiz
günlerde intihar eden Metin Kaçan; Ağır Roman’ın, Fındık Sekiz’in yazarı Metin
Kaçan.
1995’te bir tecavüz iddiasıyla
yargılandı ve ceza aldı Metin Kaçan. Şimdi bu kitapta da Meto’nun kız arkadaşı
ona komplo kuruyor ve onu tutuklattırıyor ve bir süre hapis cezası falan
alıyor. Çıktıktan sonra da aklından intiharı geçiriyor Meto. Sayfa 109’da söyle
yazmış:
“Malibu’yu
Boğaz Köprüsü’nün tam ortasındayken patlatmak!
Kendini
Boğaz’ın lacivertten yeşile, yeşilden kızıla, sonra esmere kaçan renkli
sularına, fırtınalı sesine bırakmak! Haydi Meto!”
6 Ocakta da intihar haberini aldık.
Yani böyle büyük bir iddiada da
bulunmak da istemiyorum ama bu kitap ilk önce Yapı Kredi Yayınlarından 1997
yılında çıkmış. Yani o cezayı aldıktan sonra. Acaba Metin Kaçan intihar etmeye
bu romanı yazarken mi karar verdi diye geçiyor hep aklımdan.
Tecavüz olayına gelince Güneş K. Adlı bayanın
doktor raporlarında tecavüz bulgusuna rastlanmamıştır diye yazdığı da her yerde
yazıyor. Ama insanlar, medya o kadar seviyor ki yaftalamayı, hiç de zorlanmadılar
o yüzden “tecavüzcü romancı” derken. Burada mahkemenin medyadan etkilenip,
doğru düzgün araştırmadan bir yargıya vardığı sonucu da çıkıyor.
Allah rahmet eylesin. Umarım burada
bulamadığın huzuru orada bulursun Metin Kaçan.
Bu kitabı okuyun.
Ağır Roman’ı da okuyun.
Metin Kaçan’ın tüm kitaplarını okuyun.
Mutlaka okuyacağım.
YanıtlaSilOlur. :)
YanıtlaSilSöz vermeyeyim. Bu ara biraz yoğunum ama eğer yarın vaktim olursa yapacağım.
YanıtlaSilTeşekkür ederim beni de mimlediğiniz için.