Atatürk’ün Sofrasında
Onun Meşhur Yemek Sofraları
Hüseyin Movit
Truva Yayınları
O’nun
muayyen bir çalışma saati yoktu ki!.. Çalışmadığını sandığımız zamanlar bile
çalışırdı… O’nun meşhur yemek sofraları bir ziyafet ve eğlence alemi değildi…
Birçok tarihi kararlar o sofralarda fikir iştişarelerinden sonra verilirdi…
Atatürk başkalarının düşünce ve mütalaalarına çok ehemmiyet verirdi…
Bilhass sabaha karşı çalıştığı çok vakidir… Yalnız başına
gün doğana kadar çalışma odasında yorulurcasına meşgul olduğu günleri çok
bilirim…
İşte gene böyle bir sabahtı. Güneş doğmamıştı…
Etrafta masmavi bir sabah aydınlığı vardı…
Kapısını vurarak odasına girdiğim zaman kağıt ve kitap
yığınları içinde çalışıyordu… Uykusuz ve yorgun olduğu belliydi…
-Atatürk, dedim. Niçin bu kadar yoruluyorsun?.. Biraz
istirahat etsene!..
-Memleketin büyük dertleri varken nasıl durulur kardeşim?
dedi.
-Peki ama ağabey dedim, sizin mesai arkadaşlarınız var,
onlar bu dertlerle elbette ki meşgul oluyorlardır…
Bu sözüm üzerine Atatürk’ün dudaklarında müstehzi bir
tebessümün dağıldığını gördüm…
-Makbuş, dedi, işte ben onların yaptığı hatalarla bu
kadar yoruluyorum. Onların hatalarını temizliyorum!..
(Arka kapak)
Şu hayatta en çok tanımak istediğim ve
hayranlık beslediğim insanlardan biri Atatürk. Sadece siyasi hayatını değil,
kişisel hayatını da çok merak ediyorum.
Bu kitabı çok büyük bir merakla aldım o
yüzden elime. Atatürk’ün çevresindeki insanların anılarından oluşuyor kitap.
Genelde yemekler ve sofra toplantılarını anlatmışlar.
Ara ara çok hüzünlü, bazen de
gülümseten anılar var içinde.
Çok çok sevdim bu kitabı. Atatürk’e bir
adım daha yaklaştığımı, onu birazcık da olsun tanıyıp, anlayabildiğimi düşünüyorum
bu kitapla. İyi ki okumuşum!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder