Koşmasaydım Yazamazdım
Haruki Murakami
Çeviren: Hüseyin Can Erkin
Doğan Kitap
“Murakami
Bey, insan sizin gibi sağlıklı bir yaşam sürünce zamanla roman yazamaz hale
gelmez mi?”
Arada sırada insanlar bu soruyu sorar bana.
Roman yazmank, sağlıksız bir eylem; yazar olan kişi de
sağlıklı olmak dediğimiz çemberden uzak bir yerde, mümkün olduğunca sağlıklı
denemeyecek bir yaşam sürmek zorundaymış gibi.
Biz roman yazmaya çalıştığımızda, insanlığın temelinde
bulunan zehir gibi bir şeyi istemesek de
çekip çıkarır, görünür kılarız. Yazarlar az çok bu zehre maruz kalır. Bu zehir
işin içine girmediği sürece, gerçek anlamda yaratıcılık eylemi ortaya konulamaz
çünkü (tuhaf bir benzetmeyle söyleyeceğim ama balonbalığının zehirli kısmının
aynı zamanda en lezzetli kısmı olmasıyla tıpatıp benzeyen bir durum galiba). Ama
gerçekten sağlıksız olan şeylerle uğraşmak için insan mümkün olduğunca sağlıklı
olmak zorundadır. Bu, benim tezim. Yani sağlıksız bir ruh bile, yine sağlıklı
bir vücuda gereksinim duyar.
İşte bu yüzden, böyle biri sanatçı olamaz, dense bile ben
koşmaya devam ediyorum.
Haruki Murakami’den bir tutku olarak koşmak ve bu
tutkuyla terbiye edilen yazma eylemi üzerine eşsiz bir metin… Koşmasaydım
Yazamazdım kendini “utangaç biri” olarak tanımlayan yazarın belki de en kişisel
kitabı.
(Arka kapak)
Ne zamandır bu kitabı okumak
istiyordum. İstiyordum çünkü adında hem koşmak hem de yazmak geçiyor. Koşmak ve
yazmak benim kendimi en özgür hissettiğim iki eylem. Eskiden ama çok eskiden
kros koşardım. Sonra bıraktım ve bir daha da başlayamadım. En çok özlediğim
şeylerden biridir oysa. Yazmak… 9 yaşımdan beri kendimce bir şeyler karalarım her
ne kadar bu ara iş yorgunluğundan bir şey yazıp çizemesem de…
Haruki Murakami de ilgimi çeken bir
yazar. Daha önce İmkansızın Şarkısı’nı okumuştum. Diğer kitaplarını da okumak
istiyorum. Ama ben en az yazılan kadar yazanı da merak ettiğimden önce yazarın
bu kitabını okuyup diğerlerini zamana yaymaya karar verdim.
Sonuç? Sevdim. Hem koşu antrenmanları
ile ilgili yazmış hem de koşarken hissettiklerini yazmış. Daha ne olsun, değil
mi?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder