31 Mart 2017 Cuma

Yazı Odasında Yolculuklar

         


         Yazı Odasında Yolculuklar
Paul Auster
Çeviren: Taciser Ulaş Belge
Can Yayınları

Bir yatak, bir yazı masası ve bir iskemleden başka bir şey bulunmayan, tek kapılı, tek pencereli bir oda. Yaşlı bir adam, bu odada belleğini yitirmiş olarak uyanır. Kim olduğunu, buraya nasıl geldiğini anımsamaz. Odaya gelen belli belirsiz kişiler, Baş Boş’a anımsayamayacağı suçlar yöneltirler, kimliği ve geçmişine ilişkin örtük sözler ederler. Tavana gizlenmiş bir kamera durmadan fotoğrafını çeker, bir mikrofon odadaki her sesi kaydeder. Biri izlemektedir sanki. Günümüz Amerikan edebiyatının en yaratıcı yazarı Paul Auster’in yeni romanı Yazı Odasında Yolculuklar, gizemli metinleri, bilmece kimlikleri, kahramanının gizli geçmişi ve belirsiz işkencecisiyle belki de yazarın en tuhaf romanı. Ama Bay Boş’un dünyasının bizim dünyamızdan çok da farklı olmadığını düşünürsek, belki de o kadar tuhaf değil. Bay Boş’un kurmaca yaşamı, Kafka, Beckett ve Borges’in yarattıkları dünyadaki yerini alırken, günümüz gerçekliğini tüm ürkünçlüğüyle sezdiriyor okura.
(Arka kapaktan)

Merhabalar,
Mart ayının son kitabı ile sendeyim bilog.
İlginç bir kitaptı Yazı Odasında Yolculuklar. Bay Boş, hafızasını yitirmiş bir şekilde uyanıyor bir gün. Bir odanın içinde ve pencere kilitli. Kapının da kilitli olup olmadığını bir türlü anlayamıyor. İçeri insanlar girip çıkıyor ve ona çeşitli suçlar yöneltiyorlar. Kitap bu şekilde ilerliyor.
Dediğim gibi kitabı ilginç buldum ve son sayfalarına kadar çok sevdim. Ama sonunu hiç sevmedim. Sanki yazar ters köşe yapmaya çalışmış da yapamamış gibi, bir fıkra anlatmış da kimse gülmemiş gibi ya da. Bütün kitabı o sonu okumak için mi öğrendik yani?!
Neyse, okuduk artık. Bu da en az beş yıldır kitaplık bekleyen bir kitaptı. Canım Can Yayınları’ndan bir kitap okumak istediği için okuyayım dedimdi, çıktı aradan.
Bu arada instagramda kitaplık bekleyen kitaplarımı #kitaplarkitaplıkbeklemesin etiketiyle paylaşıyorum. İnsragram kullanıcı adım: @elif_ayvaz.

11 kitapla Mart ayını kapatmış oldum. Daha çokları Nisan’ın başına. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder