25 Mayıs 2017 Perşembe

Türk ve Batı Kültürü Üstüne Denemeler

         


         Türk ve Batı Kültürü Üstüne Denemeler
         Tanrı-İnsan-Mekan Kavramları
         Aydın Kezer
         Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları

         Türk ve batı kültürü üstündeki incelemelerin ikincisini teşkil eden bu küçük kitap, temas edilen kültürlerdeki ideal ayrılıklarının bir bölümünü ihtiva eder. Temelde özdeş olmayan bu iki düşünce sistemi arasındaki fark, öncelikle insan anlayışından kaynaklanır. Bu düşünceler gerek fert, gerek toplum bazında farklı değerlendirmelere yönelirler. İki ayrı anlayıştan birinin temelinde Yusuf Has Hacib’in, diğerinde Nicolo Machiavelli’nin sistemleştirdiği fikirler yatar.
            Evreni maddeden; kendi dışındaki insanı, toplumu sömürü alanından; ister fert, ister toplum bazında olsun, insanlararası ilişkileri çıkardan ihanet sayan, materyalist bir dünya görüşü ile insanı “eşref-i mahlûk”, toplumu “Tanrı vediası”, insanlararası ilişkileri, insan oluşumuzun farklı değerlerine bağlayan bir başka dünya görüşü arasında ayrılıklar, hatta aykırıklar olması tabiidir.
            Bu farklı eğilimler, Tanrı/İnsan/Mekân kavramlarını nasıl oluşturmuştur?
            Türk düşüncesindeki “sorumlu insan” ile batıdaki “sorumsuz insan”; Türk düşüncesindeki soyut, sonsuz güçlü, insan-üstü Tanrı kavramı ile, batının insanlaşan Tanrı’sı veya tanrılaşan insanları ve bütün bunların taşlaşarak, mekana yansıması ve sebepleri, elinizdeki kitapta, tartışma konusudur.
            Bu arada, Türk’ü sanatsızlığa, göçebeliğe, barbarlığa mahkûm eden; hatta yok sayan görüşlerin, çeşitli perspektiflerden ele alınarak, gündem maddelerini oluşturmalarını, olağan karşılamak gerekir. Aslında sebep-sonuç ilişkisi içinde, konuyu başka türlü açıklamak da mümkün değildir.
            (Arka kapaktan)
        
         Bu kitap ile geçenlerde yeni keşfettiğim bir kitapçının kapı önündeki sepetinde karşılaştım. İlgim ve mesleğim gereği Türk kültürü üzerine okuma yapmayı seviyorum.
         Açıkçası kitabı alırken daha geniş konular üzerine denemeler okuyacağımı düşünmüştüm ama kitap sadece Osmanlı’daki mimari ve hatta Topkapı ile ilgili.
         Osmanlı’da camiler daha anıtsal iken saraylar daha küçük ve yalındır. Kitap bu konu etrafında dönüyor ve Batı dünyası ile karşılaştırmasını yapıyor.
         Hatırladım, aydınlandım diyeyim.

         Tavsiye ederim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder