9 Kasım 2013 Cumartesi

Einstein’ın Buzdolabı

         


         Einstein’ın Buzdolabı / Tuhaf Hikayeler
         Steve Silverman
         Aykırı Yayınları

         Tarihin en tuhaf cinayet planı
            Tarihin en yapış yapış felaketi
            Göl delikten akıp gidiyor!
            Ayak şeysi, adı her neyse işte…
            Hey, dükkan açık kalmış!
            İkinci Dünya Savaşı’nın en tuhaf silahı
            Bir seçim nasıl tüm seçmenleri öldürdü?

            İnanılması zor ama aynıyla vaki!
         Bu kitapta birbirinden tuhaf, inanılması hayli güç öyküler var. Ancak tuhaf olduğu kadar da ilginç ve eğlenceli olan bu öykülerin her biri gerçektir, yaşanmış olaylardır.
            Kafası kesilmiş olduğu halde aylarca yaşayan, hatta şehir şehir dolaştırıp sahibine ufak bir servet kazandıran tavuktan, yangın bombası olarak kullanılmaya kalkışılan yarasalara; petrol için sondaj yaparken açılan delikten akıp giden gölden, seçimi kaybetmek endişesiyle boşaltılmayan şehirle birlikte yanardağ lavlarının altında kalan valiye kadar her şey gerçek, hepsi yaşanmış olaylardır.
            İnsan denilen yaratık gerçekten tuhaf bir hayvan ve bu yeryüzünde zavallının başına gelmedik şey kalmıyor! Evet, okuyunca inanmakta zorluk çekeceksiniz ama hepsi aynıyla vaki!
            (Arka kapak)             
         Yukarıda da yazdığı gibi tuhaf tuhaf hikayeler var kitapta. “Yok artık, bu kadar da olmaz!” diyor insan bazen. Ama içinde daha önceden de bildiğim hikayeler olduğundan ikna oldum ben. Değer görmemiş, bilinmeyen icadlar ve mucidleri de var içinde. :)
         Çok kolay okunur bir kitap bu. Bu aralar çok kitap bitiremediğimden bunu okumayı tercih ettim. Büyük ihtimalle de bunun sebebi birçok kitabı aynı zamanlar içinde okuyor olmam ya da her zaman çok yoğun olmam. O yüzden bu aralar böyle kitaplar okuyorum. Zaten pazartesi günü de vizelerim başlıyor. Haliyle çok çok fena bir haldeyim. Stresli, uykulu, aç ama midesi bulanan (sınav zamanı böyle oluyor), bla bla…
         O yüzden böyle bu aralar.
         Neyse, çok konuştum. Okuyun…


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder