Zehirsiz Ev
Yaşamınızdan Zararlı Kimyasalları
Eksiltmenin Basit Yolları
Mercan Yurdakuler Uluengin
Modus Kitap
Özellikle
büyük şehirlerde çılgın bir temponun içinde yaşıyoruz. Bu hız çoğunlukla bizi
de kontrol altında tutuyor ve hiçbir şeye vaktimiz yokmuş gibi davranıyoruz. Hızlı
çalışıp, hızla yiyip, hızlıca temizlenip yolumuza devam ediyoruz. Halbuki belki
de asıl ihtiyacımız, belli konularda sadeleşmek, durup düşünmek, sakince
hareket etmek…
Elinizde tuttuğunuz kitap sihirli bir dokunuşla
yaşantınızı tersine çevirmeyi değil, bakış açınızı tekrar gözden geçirmenizi
sağlamayı vaat ediyor. Üstelik buyurgan ve sıkıcı bir üslupla “Bunu böyle yapın”
demeden “İsterseniz bir de bu açıdan bakın”, diyen sakinliğiyle, yormadan, usul
usul anlatarak.
Zehirsiz Ev, Mercan Yurdakuler Uluengin’in çabasıyla blog
olarak başlayan, zamanla takipçilerin katılımıyla zenginleşip büyüyen bir
oluşum. Bir proje değil; daha güzel, yaşanabilir ve sade bir hayat tahayyülünün
pratik yansıması. Üstünüzdeki gereksiz yükleri, vazgeçebileceğiniz hazır
ürünleri, ihtiyacınız olmayan kimyasalları hayatınızdan çıkartarak doğal ve
sağlıklı bir hayata kavuşmanın küçük ama önemli ipuçlarını bir araya getiren
bir bilgi havuzu. Geleneksel tarifleri taze bir dokunuşla güncelleyerek
hatırlamamızı sağlayan ve yeniden kullanıma sokan mütevazı ama debisi yüksek bir
iyilik hamlesi.
Mercan Yurdakuler Uluengin, yerli ve yabancı birçok
kitabı ve internet sitesini tarayarak ulaştığı verileri de bu ağa katarak,
bilgiyi paylaşarak, etkileşime sokarak, bu yolda beraberce nasıl
ilerleyebileceğimizi gösteriyor. Çamaşırdan bebek bakımına, kişisel bakımdan
gıdaya uzanan zengin konu dağarcığıyla, her an elinizin altında bulunacak bir
kılavuz sunuyor.
Güneşin Aydemir’in doğaya sırtımızı vererek, geçmişten
ödünç aldığımız bilgilerle tüm sadeleşme ve arınma hayalinin kalbine dokunan
incelikli sunuşuyla…
(Arka kapaktan)
Bir Pazar günü Japonca kursu çıkışımda
bir arkadaşımı beklerken vakit geçsin diye bir kitapçıya girdim. Kitapçının
adını hatırlamıyorum. Karşıyaka Çarşı’nın içinde postaneye yakın küçük bir
kitapçıydı. Kitaplara bakarken bu kitap ile karşılaştım. İlgimi çekince de
almaya karar verdim.
Bu aralar bu konuya takmış durumdayım. Aslında
uzun bir süredir ihtiyacım olmayan şeyleri almıyorum. Bu konu ile ilgili diğer
bloga uzun bir yazı hazırlayacağım. Şimdi konunun bu kısmını burada kesip
kitaba geçiyorum.
Kitap öncelikle şu Zehirsiz Ev
oluşumunu anlatıyor. Daha sonra “malzeme çantası” diye bir bölüm var ki bu
bölüme bayıldım. Yağların, bitkilerin ya da doğal ürünlerin ne işe
yaradıklarını, nasıl elde edebileceğimizi ve nasıl saklayabileceğimizi
anlatıyor.
Tarifler kısmında ise ev, kişisel
bakım, çocuk bakımı gibi bölümler var ve bir sürü tarif var. Hepsini evde
kendiniz hazırlıyorsunuz. Tariflerin içinde ne var kısmı bir de ne yok kısmı
var. normalde daha az zararlı ya da zararsız dediğimiz kimyasallar bile yok
hatta.
Tariflerin bir kısmını biliyor ve
uyguluyorum zaten. Ama bu kitabı okuduktan sonra aldığım bir kararla artık
biten kişisel bakım ürünlerimin yerine yenisini almayacağım ve birer birer
buradaki tarifleri uygulayacağım.
Kitabın güzel yanı “şunu şöyle yapın,
bunu böyle yapın” diye direktifler vermemesi. Diyor ki; dışarıdan pet şişede su
almak yerine evden kendiniz götürün. Ya da her seferinde kağıt bardakta kahve
almak yerine termos bardağınızda kendiniz götürün diyor. Yani her şeyi birebir
uygulayacaksınız diye bir şey yok. Yapabildiğimiz kadar her şey. Evde yoğurt
yapmayı deniyorum mesela ben, süt bulabildikçe tabii. Şimdi yeni hedefim evde
ekmek yapmak. Çünkü ne satın aldığımız o yoğurtların ne de ekmeklerin tadını
sevmiyorum.
Okuyunuz efenim. Sadeleşmek, daha az
tüketmek yolunda bir yol gösterici olabilir bu kitap bizlere.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder