Karanlığın Günü
Leyla Erbil
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
“1959’da okuduğum ilk kitabı Hallaç’tan bu yana Erbil’in
yazarlığına hayranım. Türkçemize, pek az yazara nasip olan devrimci üslup ve
görkemli imgelem getirdi. Yapıtlarının bazılarında James Joyce’a benzer
biçimler, Faulkner’i andıran biçem öğeleri vardı. Camus gibi, başkaldırıyı bir
tür yaratıcı sanat düzeyine çıkardı. Marx’tan ve Freud’dan esintiler, Beckett’ten
sesler getirdi. Ama, hiçbirini taklit etmedi. Leyla Erbil, yaratıcı serüveninde
daima özgün kaldı. Türk öykü ve romanının olağanüstü bir özgünüdür o.
Adındaki harflerle başlayan terimler ne berrak tanımlıyor
yazar kimliğini:
L- Lirik
E- Etik, estetik, efsane, evrensel
Y- Yenilik, yürek, yanardağ
L- Lav
A-
Aşk, akıl, adalet, ahlak, anıt
E- Efsunlu,
erdemli, ebemkuşağı
R- Rengârenk,
ruhi
B-
Bireysel, bağımsız, bilinçli,
bilge, büyüleyici,
İ- İçli,
idealist, insan
L- Liyakatli, her övgüye layık
Leyla Erbil,
edebiyatımızın tahtındadır, başımızın tacıdır. O, “Tuhaf Bir Kadın”… “Karanlığın
Günü’nü aydınlattı. En güzel “Mektup Aşkları”nı yazdı. “Eski Sevgili”leri
yeniden aşık etti. “Gecede” ve gündüzde okurlarını yüceltti. Kötülükleri ve
haksızlıkları “Hallaç” pamuğu gibi attı. Kendini dev sanan nice yazarlar, onun
yanında “Cüce” kaldı. Aklımızdan ve kalbimizden uçurduğu “Zihin Kuşları” için
minnettarız ona…”
Talat
Sait Halman
Ankara’ya
Japonca sınavına giderken yanıma almıştım bu kitabı. İlk 50 sayfasını çok merak
ederek okusam da sonrasında cinnet geçirme seviyesinde okudum diyebilirim. Bu aralar
sonu bir yere bağlanamayan kitaplardan yana gidiyor şansım. Bu da öyleydi bana
göre ve açıkçası çok da zevk almadım bu okumadan. Kitap bana göre sanrılardan
ibaretti. Sevmediğim bir okuma oldu açıkçası.
Ayrıca yazarın kendince geliştirdiği
imla kuralları da –bence- gereksizdi ve benim okumamı biraz yavaşlattı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder