Mavi Sürgün
Halikarnas Balıkçısı
Bilgi Yayınevi
“Karakolda ona, “İstiklal Mahkemesi’ne gideceksin.” Denir.
Niçin İstiklal Mahkemesi’ne gittiğini bilmez. İki jandarma ile kelepçeli olarak
İstiklal Mahkemesi’ne sürüklenir. Mahkemenin bulduğu bir suç vardır. Sonunda cezasının
idam olacağı anlaşılır. Sabırlık ve tarlakuşu eller, göğüste kavuşturulmuş,
idamı bekler. Sürgün edileceksin denir. Sürgün yeri Bodrum bir muammadır, bir
karanlıktır. Ama işte apansız karanlık kalmaz. Bu Mavi Sürgün yazısı, bu işin
nasıl olduğunu anlatacaktır.”
(Arka kapaktan)
Eğer öte taraf varsa ve bir gün hepimiz
buluşacaksak tanışmak istediğim ender insanlardan biri Balıkçı. Kitaplarını oku
oku doymuyorum. Her ay da bir kitabını okumaya çalışıyorum.
Hatta Bilgi Yayınevi’nden çıkmış bu
Bütün Eserleri serisini de sahaflardan tamamlamaya çalışıyorum. Yani keşke
Bilgi Yayınevi bana seriyi yollasa. :D
Bu kitap Balıkçı’nın sürgününü, Bodrum’u
ve Bodrum’un Bodrum oluşunu anlatıyor. Ben Balıkçı’nın kitaplarını ilk okumaya
başladığımda –tabii hikayesini tam bilmediğimden- İstanbul’dan Bodrum’a gidişin
bu kadar uzun ve acılı olmasına çok şaşırmıştım. Ama dönemin şartlarını ve
bürokrasinin saçma sapan prosüdürlerini düşünürsek biraz normal geliyor.
Ben kitapta en çok Balıkçı’nın Bodrum’a
ulaştığı, o denizle buluştuğundaki hislerini sevdim. Tabii onun haricinde
Bodrum ile ilgili anlattığı her şey de çok güzeldi. Bodrum bugün Bodrumsa
Balıkçı sayesindedir zaten. O getirttiği tohumlar bile yeter bence.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder