Yeşil Bir At Sırtında
Necati Cumalı
Can Yayınları
Çok
değişik rüyalar görürüm. Bir dönemler at tutkunuydum. Bir gece rüyamda yeşil
bir at sırtında gördüm kendimi. Koşu yeri, hara gibi çayır çimen bir alanda
atımı dörtnala sürüyor, bayram yerlerine benzer kalabalıklara girip çıkıyordum.
Yeleleri rüzgarlı, kuyrukları kabarık, çıplak yeşil atlar koşuşuyorlardı
sağımda solumda. Sevinç içinde uyandım. Annem sağdı henüz. Rüyalarımı her sabah
anneme anlatırdım. Gördüğüm yeşil atları dinlerken mutlu oldu, gözleri ışıdı,
yüzü güldü: “Yeşil at murattır,” dedi, “yürekten her ne dilersen olacak, gönül
zenginliğine erişeceksin!” Düşünüyorum: Bütün yaşamımda, yürekten, gerçekten
yürekten istediğim ne oldu benim?(…) geride kalan yıllarıma bakarak, rüyam
çıktı, bugüne kadar hep yeşil at sırtında dolandım dersem yanılmam. Bu kitap
yeşil atımın sırtında geçen yolculuklarımın ürünü.
(Arka kapaktan…)
Bu ay içinde Hıfzı Topuz’un Eski
Dostlar’ını okuyunca yine aynı tadı alabileceğim başka bir kitap daha okumak
istedim ve kitaplığımda bir süredir bekleyen Yeşil Bir At Sırtında’yı aldım
elime. Eski Dostlar’ı da Yeşil Bir At Sırtında’yı ya en son İstanbul
seyahatimde Beyazıt’taki Sahaflar Çarşısından almıştım. Yıl 2015, Şubat ayı.
Gülşah ile geziyorduk ve hava oldukça soğuktu.
Necati Cumalı okumayı severim. Deneme
okuyacağımı düşünerek alsam da kitabı elime aslında bu kitap bir günce. Ama
bana göre bazı yazılar deneme denilebilecek kadar iyiydi. Necati Cumalı’nın çok
can alıcı çıkarımları var bazı konularda.
Öte yandan Paris’te geçirdiği on sekiz
aylık bir süreç var. Bu tip yazıları/günceleri okumaktan zevk alsam da ara ara
da sıkıldım maalesef. Çünkü Cumalı’nın net bir şekilde anlattığı o
sokakları/caddeleri bilmiyorum. Gitmedim, görmedim, hiç yurtdışına çıkmadım. Kafamda
canlandıramadığım için de sıkıldım.
Yine de genel olarak sevdiğim, zevk
alarak okuduğum bir kitap oldu.
Okuyunuz efenim. Tavsiyemdir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder