18 Aralık 2013 Çarşamba

Hitit Güneşi

        


         Hitit Güneşi: Mualla Eyuboğlu Anhegger
         Söyleşi: Tûbâ Çandar
         Doğan Kitap

         Hitit Güneşi’nin adı Mualla Eyuboğlu’dur. Cumhuriyetin kuruluş yıllarındaki eğitim seferberliğinin simgesi olan Köy Enstitüleri’nin mimarı. Başta Rumeli Hisarı ve Topkapı Sarayı Harem Dairesi olmak üzere sayısız tarihi eserin restoratörü. Anadolu, Rumeli ve İstanbul’daki Osmanlı mirasını günümüze taşımakla geçen asırlık bir ömrün canlı anıtı…
            Hitit Güneşi aynı zamanda da Türk Aydınlanması’nın öncülerinden Sabahattin Eyuboğlu ile ressam ve şair Bedri Rahmi Eyuboğlu’nun kız kardeşidir. Alman Türkolog ve tarih araştırmacısı Dr. Robert Anhegger’in de eşi…
            Onun zengin hayatından süzülmüş anılarının eşliğinde, geçmişi bugüne taşımaya çalıştır birlikte.
            “Köy Enstitüleri yüzünden adımızı komüniste çıkardılar. Mevlevi şeyhleriyle dostluğumuzdan dolayı gericiye. He boyaya boyandık anlayacağın. Hepsine de gülüp geçtik. Sabahattin Ağabeyimin dediği gibi, bizden memleketi sevmek… Gerisi boş…” Mualla Eyuboğlu Anhegger
            (Arka kapak)
        
         Anı kitaplarını çok severim. Kurgudan daha çok hem de. Yaşanmışlık barındırdığından herhalde içinde. Hitit Güneşi de o kitaplardan biri işte.
         Mualla Eyuboğlu ismini duyduğum bir restoratördü. Açıkça söylemek gerekirse sadece ismini duymuş, hakkında araştırma yapmamıştım. Fakat bu kitapla öğrendim ki meğer Çok önemli iki değerimizin kız kardeşiymiş kendisi: Sabahattin Eyuboğlu ve Bedri Rahmi Eyuboğlu.
         Asıl beni çok şaşırtan ve bir o kadar da mutlu eden şey ise Mualla Eyuboğlu’nun Köy Enstitüleri’nin kuruluşundan kapatılışına kadar çalışmış olması. O zaman yeni kurulan ve kendi ayakları üzerinde dikilmeye çalışan Türkiye’de ne büyük işler başarmışlar aslında. (Köy Enstitüleri’nin kapatılması Cumhuriyet tarihinde yapılan en büyük yanlışlardan biridir bence.)
         Enstitü haricinde de Mualla Eyuboğlu, bir çok tarihi eserin onarımında da çalışmış. Topkapı Sarayı Harem Dairesi, Buruciye Medresesi, Rumeli Hisarı ilk hatırladıklarım mesela.
         Böyle bir şahsın hayatını kendi ağzından okumak büyük mutluluk doğrusu.
         Şiddetle tavsiye ederim.


         

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder