Papatya Falı
Rachel Gibson
Nemesis Kitap
Daisy, yüksek topuklu ayakkabılarının
bir daha Lovett kasabasının tozuna bulanmayacağına dair kendine söz vermişti. Ama
hayat işte… Geri dönmek zorunda kalacağını kim bilebilirdi ki…
Üstelik her şey bıraktığı gibi
duruyordu. Kız kardeşi hala biraz çılgındı. Annesi bahçesini pembe plastik
flamingolarla dekore etemeye devam ediyordu. Yıllar önce buruk bir hikaye
olarak ardında bıraktığı Jackson ise hala eski günlerdeki gibi çekiciydi. Daisy’nin,
ona mutlaka anlatması gereken bir şey vardı; bir sır… Yıllarca sakladığı ve
artık sonuna geldiği için mutlaka açıklamak istediği bir sır.
Jackson ise durmadan karşısına çıkan
Daisy’nin onu takip ettiği düşünmeye başlamıştı. Ondan uzak durmaya kararlıydı.
Aynı hatayı tekrar yapmayacaktı; yapmayacaktı; yapmazdı, değil mi?
(Arka kapaktan)
Yılın ilk kitabıyla merhaba!
2014’ün son kitabı bu serinin 3. kitabıydı.
Evet, meğer okuduğum kitap bir serinin son kitabıymış. Seri kitaplar ama sadece
olayın geçtiği mekan ortak. Onun haricinde olay ve kişilerin bir bağlantısı
yok. O yüzden üçüncü kitaptan sonra birinciyi okudum.
Gelelim kitaba… İlki yani serinin
üçüncü kitabı daha eğlenceliydi bence. Bu da fena değildi de ne bileyim… Belki
üst üste aynı yazarın kitaplarını okudum diye de bana öyle gelmiş olabilir.
Bana adam çabuk yumuşadı gibi geldi ama
yazarın sıkı takipçileri öyle düşünmüyor nedense.
Bir kötü haber; ikinci kitap Türkçeye
çevrilmemiş henüz. Bu da anlamsız geldi bana. Yani insan neden biri ve üçü
çevirir de ikiyi atlar ki?! Yayınevi neyin kafasını yaşıyordu acaba? Neyse,
İngilizcesi falan denk gelirse aslından okurum bir ara artık.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder