12 Ocak 2018 Cuma

Kızıla Boyalı Saçlar

         


         Kızıla Boyalı Saçlar
         Kostas Mourselas
         Çeviren: Kosta Sarıoğlu
         Kırmızıkedi Yayınevi

         “Taksitle kitap sattığı bir kız vardı. Ona ha bire kitap götürüyordu ama o hiç ödeme yapmıyordu. Bir sabah Aleka’nın, yirmi bin drahmiden fazla tutan kitap alışverişi yaptığının farkına vardığında durumun ciddiyetini anladı. “Aleka neler oluyor? Babana birkaç kuruş vermesini söylesene,” dedi. “Benimle evlen, ödeşelim. İster misin?” dedi Aleka da. Bu dünyada her şeyi doğal karşılayan Luis kabul etti. “İsterim,” dedi.”
            14 yıl önce Türkçede ilk yayımlandığında kısa sürede en çok okunan kitapların başına yerleşen, yine kısa sürede 100.000’den fazla okura ulaşan Kızıla Boyalı Saçlar’ın sıra dışı kahramanı Luis, kendini özgürlüğe adamış, bir insana, bir işe, bir yere kesinlikle bağlı kalmak istemeyen, kafasına eseni yapan, hayallerinin peşinden koşan sevimli bir serseri.
            Zorbalar, serseriler, fahişeler, genelevler, kenar mahalleler, gecekondular, erkek delisi kadınlar, kadın delisi erkekler, üçkağıtçılar, küçük burjuvalar, eski solcular, dolandırıcılar bu kitabın dokusunu oluşturuyor. Bu dönemin ve insanlarının resmini çizen Kızıla Boyalı Saçlar, okuru kışkırtıyor, gözlerini gerçek hayata, hayatın gerçeklerine çevirmesini sağlıyor. Yalın ve mizah dolu bir anlatım; egemen sisteme ve sistemin savunucularına, benimseyenlerine karşı gözü pek, alaycı, sert bir eleştiri.
            Yazarın tanımıyla “Kızıla Boyalı Saçlar insan özgürlüğüne yazılmış bir övgü.” Her birimiz içimizden Luis gibi olmayı biraz arzular, ama onun gibilere imrenmekle, öykünmekle kalmaz mıyız?
            (Arka kapaktan…)

         2017’de almıştım bu kitabı. Yani uzun zamandır kitaplıkta beklemiyordu. Yılın son zamanlarında hedefimi tamamlayabilmek için beni yormayacak kitaplar seçtim, itiraf ediyorum. Ama Aralık ayının son günlerinde bu kitaba başladım ama zaten hedefimi tamamladığımdan hem de Luis’ın hızından başım döndüğümden yavaş yavaş okumak istedim.
         Luis değişik bir karakter. Yanar döner bir adam ama ne olursa olsun özgürlüğünden ödün vermiyor. Bu arada Luis ve arkadaşlarının kadınlarla olan ilişkilerini okurken baygınlık geçirmek seviyesine gelmiş olabilirim. Bu kadar hovarda bir takım daha olabilir mi yahu! Neyse çok fazla konuşup da kitabı anlatacak değilim.
         Açıkçası kitabın son 100 sayfasına kadar ismiyle bağlantısını bir türlü kuramadım. Sonunda anlıyorsunuz tabii neden bu adı aldığını ama öyle aman Allah’ım bu kitap hayatımın anlamını bulmamı sağladı derecesinde bir kitap değildi benim için. Sadece diğer ülkelerin siyasi tarihlerini bilmediğimden Yunanistan’ın siyasi tarihinden de bihabermişim. Bu kitabı okurken yine bu konu üzerine okumalar yapmam gerektiğini bir kez daha anlamış oldum. Bu arada onlar da ne kadar zorlanmışlar.

         İnsan ne değişik bir yaratık. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder