17 Şubat 2018 Cumartesi

Tanrı Mandalina Ağacına Tırmanınca


         


         Tanrı Mandalina Ağacına Tırmanınca
         İrem Karabaş
         Alakarga yayınları
        
         Sahi onlar hangi zamanlardı? Çamaşırların iplerde unutulduğu, yataklarımızda is ve kurum kokusuna uyandığımız sabahlar. Kızarmış ekmek kokusunda içilen tavşan kanı çayların, o çaylara eşlik eden, babamın “Münevve şu bileziği ver de bozduralım,” sataşmalarının, o sataşmaları her seferinde ciddiye alan annemin “Kefen param,” diye ayak diremelerinin yerini alan; o tatsız tuzsuz sabahlar... Yemeklerin başını beklemek için bir nedeninin kalmadığı, dibi tutmu tencerelerde pişmiş yemekleri, ağzımızda geveleyerek yutmaya çabaladığımız zamanlar.

         İlk öykü kitabını yayınladığımız İrem Karabaş, yalın dili ve özenle seçilmiş cümleleriyle, gündelik hayatın, kopuşların ve savruluşların resmini çiziyor. Karabaş’ın kendi dili ve üslübuyla öykücülüğümüzde iz bırakacağına inanıyoruz.
         (Arka kapaktan)

         Öykü okumayı çok severim. Yazarın ilk öykü kitabıymış bu kitapta. Dilini oldukça akıcı buldum. Bana göre çok çarpıcı öyküler olmasa da güzeldi diyebilirim.
         Alakarga Yayınları’nın kitaplarıyla yeni tanışıyorum. Daha önce yayınevini bilmemem rağmen kitapları elime geçmemişti. Farklı yazarlar okuyabilmek adına birçok kitabını edindim. Okudukça yorumlarımı yazıyor olacağım. Ama genel olarak güzel kitaplar bastıklarını gördüm. Ve bu kapak tasarımları çok hoşuma gitti. Sanırım şimdilerde kapak tasarımları değişmiş ama ben bu sade hallerinden çok hoşlanıyorum. Kısmet olursa bu beyaz kapaklı yayınlarını toplamak isterim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder