Hamdi Koç
Hamdi Koç’un 2003 yılında kaleme aldığı
bu kitap bir erkeğin iç dünyasına çağırıyor okuyucuyu. İlginç bir erkek bu.
Psikolojik çıkmazları olan, hayata hayaller ile tutunan, yıllarca hayalinde
yaşattığı kadın kapısına gelip ‘artık seninim’ dediği gecenin sabahında aslında
kadının annesine âşık olduğunu anlayan ve en başından kaybedilmiş bir aşk için
son olasılıkları yaşatmaya çalışan –Çünkü anne felç oluyor- ve bunu başaran bu
adamın ilginç, olağanüstü aşk hikâyesini anlatıyor kitap. Ve aşkını çiçeklerle
bağdaştırıyor tabii ki. Bence bunda işinin de büyük katkısı var.
‘Bir akşam elli kere geldiğin bir bara
elli birinci kere geliyorsun, bakıyorsun içi doldurulmuş bir sosis dilimi
hayatından daha lezzetli. Elli kere konuğu olduğun bir barmen, elli birinci
konuklukta bakıyorsun sana karşı babandan da kardeşinden de daha anlayışlı,
daha özenli bir adam. Yirmi yaşından otuz üç yaşına kadar on üç senen, insanın
hayatının şekle girmek için tek uygun dönemi, bir kadını kovalamak ve oturup
beklemekle geçiyor, sonra kadın gelince bakıyorsun sen aslında onunla yaşamayı
değil annesiyle ölmeyi istiyorsun.’ S:116
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder