17 Mart 2013 Pazar

Şiir Nasıl Yazılır?


         Şiir Nasıl Yazılır?
         Vladimir Mayakovski
         Çeviren: Yurdanur Salman
         Yaşantı Sanat Kitapları

         “Eline yeni kalem alan, bir hafta sonra da şiir yazmaya kalkışan birine bu kitabımın pek yararlı olacağını sanmam. Kitabım ancak tüm engellere karşın şair olmak isteyenlere yararlı olabilir; şiirin, üretilmesi en zor şeylerden birisi olduğunu bilerek, bu üretme sürecinin en gizemli tekniklerinden bazılarını avucunun içi gibi bilmek ve kendisinden sonra geleceklere aktarmak isteyenlere…”
         Birinci baskısı kısa zamanda tükenmiş olan “Şiir Nasıl Yazılır?”ın bu ikinci baskısı çevirmeni Yurdanur Salman tarafından gözden geçirilmiş olarak yayınlanıyor. Konu ile ilgili olan Yesenin’in “Ayrılık Şiiri” ve Mayakovski’nin “Sergey Yesenin’e” şiirleri, bütün olarak ayrıca kitabın son bölümünde yer almaktadır. Şiirseverlerin ellerinden bırakamayacakları bir kitap.
         (Arka kapak)
         Mayakovski’nin bu kitabı kendisinin de dediği gibi şiir yazmaya yeni başlayanlara yardımcı olacak bir kitap değil kesinlikle.
         Ama şiirin nasıl ince süzgeçlerden geçtiğini, nasıl zorlu yollar katettiğini anlamak için iyi bir kaynak.
         Bu arada içinde Yesenin hakkında da ufak ufak bilgiler var. Ayrılık Şiiri de güzel bir şiir üstelik.
         




2 Mart 2013 Cumartesi

Troyalılar Türk Müydü?



         Troyalılar Türk Müydü?
         Bir mitosun dünü, bugünü, yarını

         2004 yılının Mayıs ayında gösterime giren “Truva” filmi, kökleri çok derinlerde olan bir soruyu da getirdi. Troyalılar Türk Müydü? Bu kitap Haluk Şahin’in akıcı kaleminden, geniş tartışmalara yol açan bu soruya cevap arıyor.
            Troyalıların Türk olabileceği iddiası ilk olarak kimin tarafından ortaya atıldı? Orta Çağ’da Türklerin Troyalı olduğu inancı niçin yaygınlaştı? Katalik Avrupa ne zaman telaşa kapıldı ve bu iddiayı çürütmeye karar verdi? Fatih Sultan Mehmet gerçekten “Troyalıların öcünü aldım!” dedi mi? Ya Mustafa Kemal? Onun Dumlupınar zaferinden sonra benzer şeyler söylediği ne kadar doğru?
            Haluk Şahin yerli ve yabancı kaynakların derinliklerine inerek Troyalıların Türklüğüyle ilgili iddiaları bir soruşturmacı titizliğiyle araştırıyor. Ve yeni bir soru soruyor:
            Ya günümüz Türkleri? Onlar da Troyalı mı?
         (Arka kapaktan…)

Geçen dönem arkeoloji dersi aldım okulda. Bu dönem ise Bizans sanatı ve mitoloji dersleri alıyorum. İşte bu yüzden bu alanlarda ne bulursam okumaya çalışıyorum. Bu kitap da öyle bir anda çıktı karşıma. Troya kelimesini okur okumaz elime almamla okumaya başlamam bir oldu zaten.
Kitabın adı çok ilginç gelmişti bana. Böyle bir şey olur mu hiç diye düşünmüştüm. Daha önce de böyle bir tartışmaya denk gelmemiştim hiç. Ama çok çok uzun zamandır tartışılmaktaymış meğer. Hatta 2004 yılında gösterime giren Troya filmiyle daha da hararetlenmiş. En ilginç nokta ise Troyalıları Türk olarak tanımlayan ülkeler, Troya filminden sonra “Olur mu hiç öyle şey, Troyalılar Türk olamaz!” demeye başlamışlar.
Burada iki önemli nokta daha var. Birinci Fatih Sultan Mehmet’in “Troyalıların öcünü aldım!” demesidir. Bu resmi tarihçi Kritovulos tarafından kayda geçirilmiş. İkincisi ise Mustafa Kemal’in Dumlupınar zaferinden sonra böyle bir şey söylediği. Ama bunun hakkında kesin bir kanıt yokmuş.
Haluk Şahin, ara ara yazdığı Troya yazılarını derlemiş bu kitapta. Ben çok sevdim kitabı. Derslerde anlatılandan çok farklı bir noktadan bakmış oldum.
Kitapta bir müzeden bahsediyor yazarı. Hisarlıkta açılması planlanan Troya Müzesi’nden. Bunu da çok sık işlemiş yazılarında. Bence iyi de etmiş. Ama derslerde adı geçen müzelerde bildiğim ve araştırdığım kadarıyla hala orada açılması planlanan müze açılmamış. En son 2011 yılında “Troya Müzesi Serbest Katılımlı, Tek Aşamalı, Ulusal Mimari Proje Yarışması” adında bir yarışma yapılmış. Ama bundan sonrasında müzenin yapım çalışmalarına başlandı mı bilmiyorum.
Eee, Troyalılar Türk Müymüş, diyebilirsiniz. Söylemeyeceğim tabii ki. Söylersem kitabı okumazsınız. :)


         *Yine imzalı bir kitap bu. Keşke benim olsaydı ama ne yazık ki değil. Koleksiyonumda güzel bir kitap olurdu. :)