Eroin Güncesi
Kanat Güner
MB Yayınevi
Yaşadı, yazdı… ve öldü.
Uyuşturucu ve adım adım yaklaşmakta
olan ölüm hiç bu kadar içerden, bu kadar sahici ve alaycı anlatılmadı. “Hey,
millet ben ölmeye karar verdim. Hiç kimseye hiçbir şey borçlu değilim ama son
bir iletişim denemesi yapmak istedim.” diyen Kanat Güner, bu kitabı yazdıktan
13 ay sonra öldü.
Beyoğlu’nda bir sinemanın tuvaletinde,
kasığında iğne ile ölü bulunduğunda 28 yaşındaydı.
Muş’ta doğan, Güneydoğu’nun çeşitli
illerinde büyüyen zeki, duyarlı ve çalışkan Kanat Güner’in 17 yaşında
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ni kazanarak İstanbul’a gelmesiyle başlayan Eroin
Güncesi’nde, sarsıcı gerçekler son derece çarpıcı bir dille aktarılıyor.
Onuncu yıl özel baskısı için, Eroin
Güncesi’nin ilk yazımında adı geçen kahramanlarımızın tamamının izi sürülmüş. Kitabın
sonunda, yaşamını kaybedenlerin yanı sıra, hayatta olanların bugün nerde ve ne
durumda olduklarına dair bilgi yer alıyor.
Eroin Güncesi’nin gençler arasında
kazandığı ayrıcalıklı konum, Kanat’ın ölmeden önce giriştiği son iletişim
denemesinde ne kadar başarılı olduğunu kanıtlıyor.
***
İnternette gençlerin Eroin Güncesi ve
Kanat Güner hakkında yazışmalarından:
Eroin Güncesi, “Dünya nasıl bir yerdir?”
diye sorulduğu vakit başvurulması farz olan yapıttır… Acı hiç böylesine ironik
anlatılmamıştır.
On kere okudum ve her seferinde beni
uçurumlardan kurtardığına inanıyorum. Bu kitap, okuyan herkesin hayatını
değiştirmiştir bence…
Bir eroin (wo)man’ın hayatını ve
çektiklerini anlattığı kadar bu ülkeyi yönetenlere ve ailelere de (eğer
okusalar) hatalarını gösterecek olan kitap… Okuyun, okuyup da etkilenmeyen
fazla kişi yok.
Eroin Güncesi, bir hayatın, o hayatın
kahramanı tarafından bırakılmış özeti. Bir ömrü dolduran şeylerin bazen bir
veda mektubu gibi içten, bazen bir protesto gibi sert anlatımı. Ölüme yaklaşan
bir insanın son hesaplaşması.
Kanat… Defalarca okunabilen, her
okunuşta sözleriyle insanı öfkeyle şaha kaldırıp, gözyaşlarına boğan bir melek.
Uzun zaman önce okumuştum, remen
dağılmıştım kitap bitince. Şimdi ne zaman aklıma esse, açar yine okurum ve yine
aynı şiddette dağılırım.
(Arka kapak)
Bağımlılık yapan her şeyden ödüm kopar
benim. Sigara, alkol, uyuşturucu… Kola, cips bile bağımlılık yapıyor diye
bıraktım hatta. Midem de çok ağrıyordu, orası da ayrı konu tabii.
Birkaç gündür gözüme çarpıyordu bu
kitap internette. Daha önce de görmüştüm ama eroinle ilgili başka da kitaplar
okuduğumdan ve her seferinde çok yara aldığımdan bunu okumayı göze alamamıştım
doğrusu.
Fakat dayanamadım en sonunda. Canımın bu
kadar acıyacağını, bu kadar dağılacağımı da biliyordum üstelik.
Kanat Güner, 1970 doğumlu, 10 yıl
boyunca uyuşturucu kullanan bir bireymiş. Bu kitabı da son bir iletişim hamlesi
olarak yazmış. Hatta Reha Muhtarın sunduğu haberlere çıkmış. Beyoğlu’nda bir
sinemanın tuvaletinde ölü bulunduğunda da 28 yaşındaymış. Demek ki ben o zaman
8 yaşındaydım. Ama Kanat’a dair hiçbir şey hatırlayamıyorum. Haberlere çıkışı
falan…
Çevremde de birkaç esrar falan kullanan
tanıdığım olmuştu lise dönemimde. Onunla bile ne hale geldiklerini görmüştüm. Sanırım
bu kitapta da ben en çok, eroini isteyerek kullanmasına, son zamanlarında
özellikle gerçekten isteyerek kullanmasına üzüldüm. Ölümü bu kadar çok
istemesine üzüldüm.
Kitabın sonundaki söyleşisi ne kadar da
umut dolu oysa. Gelecek için güzel planları varmış. Keşke direnebilseymiş.
Yıllar önce okumuştum.Haberleri de hatırlıyorum.Sevgiyle kalın
YanıtlaSilSayende alacağım uyuşturucu kitabı oldu şu an :)
YanıtlaSilparıldayan çiçek: Ben hiç hatırlayamıyorum nedense. Ama hatırlıyor olsaydım çok etkilenmiş olurdum kesin. :(
YanıtlaSilUZUN SAÇLI KEL ADAM: Üzülüyor yalnız insan. Dikkat. :)
YanıtlaSilAma her şeyi açık açık yazdığından birilerini de caydırabilecek bir kitap.