Hayatım Roman(ya)
Jale T. Elhadef
Epsilon Yayınları
Sevgili
okuyucum,
İçinde
yaşadığımız bir çorba değil mi hayat? Bir kepçe de benim elimden içmeye ne
dersiniz? Tadını beğenmenizi sadece umabilirim; ancak şunu söylemem mümkün:
Satırların arasında tanıdığınız insan halleriyle, başkaları için önemsiz olabilecek
ama sizi zamanında derinlemesine etkilemiş yaşam ayrıntılarıyla
karşılaşacaksınız, hatırlayacaksınız. Yazdıklarım, hayatı çok daha ağır
koşullar altında yüklenmiş olan insanlara pek hafif gelebilir, ama yaşam
durduğumuz noktaya göre her birimize farklı görünmez mi? Hepimiz için şeytan
ayrıntıda değil mi?
Kitap
yazmaya karar verdiğimde, öncelikle Romanya’da yaşadıklarımı paylaşmak istedim
okuyucumla. Kabuğumun dışındaki dünyayı fark ettiğim, hayatı kavradığım bir
süreçti Romanya benim için. Geçmişe dair anlattıklarımı da bu yeni “ben” yazdı.
Önyargılardan kendini soyutlayarak, dışarıda durup geçmişe bakarak...
Görelim
bakalım, Romanya öncesi nasıldı hayatım ve sonrasında nasıl değişmiş; değerler,
kavramlar, ilişkiler ne hal almış? Geçmiş nasıl da gelecekle örtüşmüş.
(Arka
kapaktan...)
Yazarın Romanya’da geçirdiği üç yılını
okuyoruz kitapta. Romanya’ya eşinin işi vasıtasıyla gidiyorlar ve hayatlarında
Romanya bahsi geçmeye başladığından itibaren bir önyargıyla donanıyor bence
yazar. Yani insanın alıştığı çevreden ve yaşadığı ülkeden kopması zor olabilir
ama bu kadar önyargıyla dolup taşmanın nedenini anlayamıyorum doğrusu. Gidince de
türlü türlü aksiliklerle karşılaşıyorlar ve bence kişi ne kadar isyan edip,
karamsarlığa kapılırsa o kadar belayı üzerine çekiyor.
Yani kitapta yazarın Romanya anılarını
değil de daha çok Romanya’dan şikayetlerini okuyoruz diyebilirim. Çok hoşlandığım
bir kitap olmadı bu yüzden.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder